Şili’li yazar Pablo Neruda’ nın hayatından bir kesiti aktarmışlar. Daha doğrusu sürgünde olduğu bir dönemde, tanıştığı bir postacının romantik aşk hikayesini. Saf bir postacı, duyguları da kendisi kadar saftır. Aşkı ve yeni öğrendiği komünizme olan hisleri de..
Sürgün yemiş bir komünist yazara posta götürmekle başlar postacının hayatındaki değişim. Garip bir görüntüsü var, bu adam bana küçükken bizim mahallede bulunan dilsiz bir adamı anımsattı, gülüşleri benzer, belki zekaları da. Ama Mario kendisini cahil görmemektedir, okumayı yavaş da olsa becerebilmektedir ki bu da ona göre kendini cahillikten çıkarmaya yetmektedir. Şiir üzerine güzel diyaloglar da vardır filmde. Pablo Neruda, metaforlardan bahsederken, kendi şiirinden alıntı yapan Mario'ya kızarken,Mario'nun verdiği cevap da oldukça güzeldir: "Şiir onu yazana değil, ona ihtiyacı olana aittir."
Yönetmenliğini Michael Radford’ un yaptığı bu filmin müzikleri de oldukça hoştur. Oscara aday olduğu 5 daldan sadece müzik dalında ödülü kazanmıştır.1996 senesinde yarıştığı filmlere bakılırsa bunun da büyük bir başarı olduğunu söyleyebilir. Aldığı ödülden dolayı değil, aday oluşundan ötürü. En iyi film dalında o yılın filmlerinden The Usual Suspect, Se7en, Twelve Monkeys bulunmazken il Postino’nun bulunuşudur belki de başarısı. Filmde Pablo Neruda’yı Philippe Noiret, postacıyı Massimo Troisi canlandırmıştır. Troisi’nin bu filmdeki kaderi, Heath Ledger’in Batman filmi ile olanınki gibidir. Filmin çekimi tamamlanmış fakat montaj sıralarında filmi izleyemeden ölmüştür. En iyi erkek oyuncu oscarına aday gösterilmiş fakat bunu Nicolas Cage’e kaptırmıştır. Dileriz ki Heath Ledger kaptırmaz kimseye.
----------------------
Pablo Neruda: When you explain poetry, it becomes banal. Better than any explanation is the experience of feelings that poetry can reveal to a nature open enough to understand it.
----------------------
Mario Ruoppolo: Poetry doesn't belong to those who write it; it belongs to those who need it.
----------------------
Mario Ruoppolo: If you make this much of a fuss about one poem, you're never going to win that Nobel Prize.
----------------------
Mario Ruoppolo: I said five words to her.
Pablo Neruda: Which were?
Mario Ruoppolo: I said, "What's your name?"
Pablo Neruda: And she?
Mario Ruoppolo: And she: "Beatrice Russo."
Pablo Neruda: "What's your name?" are three words.And the other two?
Mario Ruoppolo: Then I repeated Beatrice Russo.
-----------------------
Mario Ruoppolo: Your smile spreads like a butterfly.
----------------------
nerede Naruda görsem, aklıma geliyorsun Mario Ruoppolo...
YanıtlaSilcahil ama anlamlı bakışınla..