Deney, bilim adına bir oyun olarak başlar. Yirmi adam; iki hafta; 4000 Mark para uğruna bir oyun oynarlar. Oyun yapay olarak oluşturulmuş bir hapishanede insanın saldırgan davranışlarının araştırılmasıdır. Sekiz kişi gardiyan, on iki kişi mahkum olur. Mahkumlardan kurallara uymasını isteyen gardiyanlar bunu sağlamak için şiddet uygulamak dışında her şeyde serbesttir. Oyun oynanmaya başlar ve olaylar karışık boyutlara ulaşır. Hem de çok karışık.
Sinema türleri dendiği zaman yıllardır süregelen bir tartışma vardır: Bir filme korku ya da gerilim dememiz için ne olmalı? Bu iki tür her zaman karıştırılır. "Korku" diye lanse edilerek serileri çekilmiş filmler örnek olarak gösterilir hep. Söz konusu bu iki tür olduğu zaman "Bu budur." anlayışı hakimdir sinemada. Das Experiment yani Türkiye'de ki gösterim adıyla Deney, "gerilim" türünün en başarılı örneklerinden biri. Ve tek başarısı da bu değil. 1971 yılında yapılan ve 'Stanford Hapishane Deneyi' olarak adlandırılan gerçek bir olaydan uyarlama aynı zamanda. Bu deneyde sıradan insanlar bir süreliğine bir hapishanede gardiyan ve mahkum rollerini alarak birlikte yaşamış, bilim adamları da onların davranışlarını gözlemlemişti. Kısa sürede kimliklerini benimseyen ve mahkumlara şiddet uygulamaya başlayan gardiyanlara karşı mahkumlar da örgütlenmiş, çıkan olayların büyümemesi amacıyla deney yarıda kesilmişti. Film bu hikayeyi ana hatlarıyla alıp günümüz Almanya'sına başarıyla taşıyor.
Tarek Fahd başlangıç olarak karşımıza kendini arayan bir taksi şoförü olarak çıkar. Taksisinde gazeteleri karıştırken bir "deney" ilanı görür. 4000 mark cazip gelir ve başvurur. Ondan sonra Tarek Fahd'ın yaşamı hakkında daha fazla bilgiye ve bu deneye katılmasındaki asıl amacın ne olduğunu öğrenmeye başlarız. Tarek Fahd karakterini Alman sinemasının en önemli aktörlerinden biri olan Moritz Bleibtreu canlandırıyor. Fatih Akın'ın I'm Juli ve Solino filmlerinde de başrol olarak gördüğümüz Bleibtreu, Das Experiment'de ki üstün başarısıyla seyircisinden bir kez daha takdir kazanıyor.
Her bir sahnesinde gerilimi en uç noktasına kadar hissettiğiniz bu filmde, her şeyden önce insanların baskıyla neler yapabileceğini görüyoruz. Para ve heyecan için küçük odalara tıkılan onca insanın olmuş gibi yapmaktan çok olduklarını görüyoruz aslında. Güçsüz bir insanın gücü keşfetmesini, arkadaşı dahi olmayan bir insanın daha da acizleşmesine kadar ilerliyor hikaye. Kısacası Das Experiment, türünün en başarılı örneklerinden biri ve mutlaka izlenesi.
mutlaka izlenilmesi kanaatinde olduğum bir film...size o duyguları yaşatıyor.
YanıtlaSilast-üst ilişkisinin kurguda bile var olacağını gösteren bir başyapıt. amerikan versiyonu çekilecekmiş ya da çekimlere başlandı.
YanıtlaSilSinema da izlemiştim ve çok beğenmiştim.
YanıtlaSilbencede süper film.. yalnız şu Moritz Bleibtreu olmasa kimi oynatcak almanlar iyi filmlerinde acaba?
YanıtlaSil@Hich
YanıtlaSil:) Katılıyorum kesinlikle. Bende merak içerisindeyim kimi oynatırlar acaba diye.
zimbardo'nun deneyinin aynısını alıp film yapmışlar. Tabi film biraz abartılmış. zira zimbardo olaylar raydan çıkacakken deneyi bitirmiş. İşin ilginç yanı hiç kimse bir daha da böyle bir deneye kalkışmamış. zimbardo da tamamlanmamış deneyden yazdığı makaleyle ünlü olmuş.
YanıtlaSilast üst ve örgüt yönetimini çok iyi anlatan deneyden ortaya olabileicek en iyi film çıkmış.
bir de "die wille" diye bir film var. o da buan benzer bir tazda ve yine alman yapımı. birbirlerine benziyorlar. her ikisi de tavsiye olunur.