25 Mayıs 2009 Pazartesi
Golden Palms goes
Nuri Bilge Ceylan’ın da aralarında bulunduğu jurinin seçimiyle belirlenen Cannes Film Festivali Ödülleri sahiplerini buldu. Festivalin en prestijli ödülü olan Palme d’Or ( Altın Palmiye ) ödülü, daha önce Cache filmi ile yine bu ödüle aday olan ama alamayan, fakat o sene En İyi Yönetmen ödülünü kucaklayan Michael Haneke’nin oldu. Ödülü kazandıran film ise Das Weisse Band (The White Ribbon )
Büyük Ödül (Grand Prix)’ün sahibi ise Un prophète filmi ile Jacques Audiard aldı. En iyi yönetmen ödülünü Serbis filminden tanıdığımız Brillante Mendoza , Kinatay filmi ile sahiplendi. Özel juri ödülünü de Mia Hansen ile 'Kaplumbağalar da Uçar' filminin yönetmeni Bahman Ghobadi aldı. Altın palmiyenin büyük adaylarından Lars Von Trier ‘in Antichrist filmi ise en iyi kadın ödülü ile yetindi.
Ödüller :
Palme d'Or (Altın Palmiye):
Das weiße Band (The White Ribbon) - Michael Haneke
Grand Prize (Büyük Ödül):
Un prophète - Jacques Audiard
Special Jury Prize (Özel Jüri Ödülü):
Alain Resnais - Les Herbes Folles (Wild Grass)
Best Director (En İyi Yönetmen):
Brillante Mendoza - Kinatay
Best Screenplay (En İyi Senaryo):
Feng Mei - Spring Fever
Jury Prize (Jüri Ödülü):
Fish Tank - Andrea Arnold
Bakjwi (Thirst)- Park Chan-wook
Camera d'Or (ilk film):
Samson and Delilah - Warwick Thornton Samson
Best Leading Actor (En iyi Erkek Oyuncu):
Christoph Waltz -Inglourious Basterds
Best Leading Actress (En iyi Kadın Oyuncu):
Charlotte Gainsbourg -Antichrist
Un Certain Regard Prize:
Kynodntas - Yorgos Lanthimos
Jury Prize (Jüri Ödülü):
Intermediar - Corneliu Porumboiu
Special Jury Prize (Özel Jüri Ödülü):
Kasi Az Gorbehaye irani Khabar Nadareh (No One Knows About Persian Cats) - Bahman Ghobadi
Le Père de Mes Enfants (The Father of My Children ) - Mia Hansen
Filmleri izleme şansını nasıl elde ederiz bilmiyorum ama birçoğunun Türkiye'de gösterime girmeyeceğine girse de gecikmeli gireceğine eminim. Kurtar bizi rapidshare diyorum, ne diyeyim:)
Aynen "kurtar bizi rapidshare"! Amsterdam'da sinema izleyicisi olmanin en sevimsiz tarafi o ki, Avrupa filmlerini sinemaya gelse bile izleyemiyorsun. Cunku orijinal dilinde vizyona giren filmlerin altyazisi Dutch, sen ingilizcenle fransiz kalmis bir halde uzgun suzgun perdeye bakar kaliyosun!!
YanıtlaSilInglourious Basterds haricinde koaly kolay izleyebileceğimiz pek film yok sanki. Rapid olmadı Film Ekimi kurtarır bizi herhalde
YanıtlaSilHaneke'ye sevindim, iyi olmuş.
Bende Haneke'ye seevndim.. :)
YanıtlaSil@ Eliza
YanıtlaSilAmsterdam da olsam sanırım sinema gideceğim yerler listesinde sonlarda kalır.. cake'ler yiyip bolbol müze gezerim ki gezeceğim müzeler de bellidir ;)
@öz
Film ekimini bekleyebilecek miyiz peki?
@travis
YanıtlaSilcake ye ye nereye kadar kard'eşim..
insan sinema istiyor.
daha çok sinema :)
cake yemenin sınırı olmaz bence :D
YanıtlaSilayrıca inşallah Film ekimine kadar beklemeyiz tabi. çok güzelse bi' kerede orda izleriz.
Travis, bir yerde kalmakla yasamak arasindaki fark, ulan 3 gun kek yedik red light gezdik de nereye kadar, azcik da sinema-ev muhabbeti yapalim tadinda ilerliyor tabii :) Ve hatta, kek ustune sinemaya gidip manyaklar gibi gulmenin tadi da apayri :)
YanıtlaSil@kard
YanıtlaSilbetter than sex deyişini unutmadım, sınırı yok cake'in:)
@elisa
haklısın, elde çok olunca pek de kıymete binmiyor. ama ver sinemayı al cakei dersen de,hmmm, seve seve derim ben de:)
@ bu da herkese
iki postla kim neymiş dökülüverdi be..
Ahahahaha golden palms derken, sex lies and videotape :)
YanıtlaSilufak bi paket yapsan bizim için, kargolasan, biz de sana buralardan filmler yollasak? hani iyi olurdu gibi:)
YanıtlaSilIkisinin de cezasi feci!! Degmez vallahi, filmleri kapip buyrun, ben en iyi coffeeshop'lara haber salayim, Sigara Yaniklari Amsterdam Zirvesi yapalim, breh breh film konusup duman duman gezelim. O nasil?!
YanıtlaSilBu fikri Hacito duymasın, zira kaçış için sebep aramakta :)
YanıtlaSilşeey ben geldim. melepaa
YanıtlaSil