Günümüz erkeğ

Futbolda ki şiddetin bizlere beyazperde de ki tezahürü ise çoğu futbolseverin bildiği üzere Green Street Hoolingans'tır.Harvard'dan suçu olmadığı halde sistemin patronları zarar görmesin diye atılan ve sistemin çarklarına yenilmiş biri olarak içinde bulunduğu ortamdan uzaklaşmak adına soluğu İngiltere'de ablasının yanında alan 'football'a 'soccer' diyen Matt Buckner'ın tribün gruplarıyla tanışması ve onlarla olmanın verdiği özgüven ile hayata karşı öfkesini farklı tribün gruplarının bireylerine saldırarak çıkardığını anlatan bir filmdir.Hayatının 20-25 yılı boyunca Milwall-West Ham düşmanlığından habersiz olarak yaşayan birisinin bu gruplar arasındaki kavgalara salt futbol sevgisi yüzünden katılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.Sonuçta Matt'in kendini ispat etme düşüncesi savurduğu tekme ve yumrukların karşısındaki insana değil sisteme atılmış birer darbe olarak görmesini sağlıyor olabilir.Çoğu kişinin son sahnelerinde ölüm olduğu için holiganizmi kötülemeyi amaçlayan eğitici bir film olduğunu düşünsede benim bu yapımdan çıkardığım sonuç futbol içindeki şiddetin nedenleridir.Çünkü dediğim gibi aynı şehrin havasını soluyan sadece farklı renklere gönül veren insanların futbol dışı etkiler nedeniyle şiddete başvurdukları çok açıktır.Sonuçta futbol taraftarlığı bir din gibidir.Çevresel faktörlerin etkisinde renklere gönül verilir.Nedeni ve niçini olmayan bir tutkudur.
Aynı şekilde GSH öncesi çekilen fakat beklenen etkiyi yapamamış olan The Football Factory'de benzer konular üzerinden futbol içindeki şiddet,taraftarların birlikteliği ve seyirci profilini anlamamız adına es geçilmemesi gereken yapımdır.İnsan hayatının seyrinin çekilen kuralar sonucunda değişebiliceğine örnektir.Filmden bir replikle alıntılayacak olursak;

Beklentilerin uzağında kalan 70li yıllarda gençler arasında sivrilmek adına taraftar gruplarına üye olmak ve deplasman yolculuklarını anlatan punk ve futbolun içiçe geçtiği 2009 yapımı Awaydays filmi de mevcuttur.Fakat anlatmak istediklerini belli bir düzleme yerleştirememesi ve havada kalan bir senaryoyla holiganizmin çıkış noktalarını anlatabilicek bir film heba olmuştur.
Mevzu ile ilgili tüm yapımların futbolun beşiğinde taraftarlığın bireyselden öte gruplar halinde yaşandığı bir yerden çıkmış olması elbetteki rastlantı değildir.Anlatılmak istenen ile anlaşılan genel itibarı ile aynı olmasa da futbolu stad dışında yaşayanları anlatmak için yararlı yapımlardır.Şiddetin nedenini sorgulamaya çalışarak bunun meşrulaştırılması çabalarında olan biri olduğum düşünülmesin.Benim üzerinde durduğum sadece 'neden' kısmı.Söylemeye çalıştıklarımın çoğu,futbola gönül verenlerin farkında olduğu konulardır.Esasında sözüm futbolu 22 kişinin bir topun peşinden koşması ve taraftarlığı deli işi olarak gören kesimedir yani "futbolun hayata fena halde benzediğini" göremeyenleredir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder