Heath Ledger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Heath Ledger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Önce yıllardır siyah-beyaz ayrımının yapıldığı ABD'de siyahi bir başkanın seçilmesi, ardından İzlanda'da kurulan geçici hükumetin başbakanı olarak eşcinsel bir kadının seçilmesi. Kişisel tercihlerden dolayı konulan engeller yavaş yavaş kalkıyor. Hatta bazen kişisel olmayan, yaratılıştan gelen özellikler sonucunda da engellerle karşılaşanlar var. Siyahiler bunun başlıca örneği.


Gelelim konu kapağımıza. Sean Penn'in gülümsemeler saçtığı fotoğrafa bakarak bu filmin komedi olduğunu, "Milk" adını almasından dolayı da Semih Kaplanoğlu' nun (yumurta-süt-bal) üçlemesinin abd versiyonu olduğunu düşünmeyin. Neyse, daha fazla saçmalamadan film hakkında bir iki şey söyleyeyim.

Harvey Milk, tarihte bilinen ilk eşcinsel siyasetçidir. Bilinen dedim çünkü gizliden eşcinseller de olabilir aramızda. Eşcinsel oluşlarını bile kabullenmeler tam anlamıyla gerçekleşmemişken , sıradan vatandaşın ötesinde yönetici konumuna gelmesini, cinsel tercihini gizleme gereği duymadan, çevresinin bazen desteği bazen de kösteği ile belediye temsilciliğine yükselişini ve bir suikast sonucu öldürülüşünü aktarıyor. "ulan naptın? spoiler verdin bize" gibilerinden bir serzenişte bulunmayın, filmin sonunda öldürüldüğünü zaten başında da söylüyor.

"Sean Penn, ibnedir, bu yüzden de en iyi aktör oscarına aday gösterildi" diyenler olacak. Tamamen haksız da sayılmazlar hani. Son birkaç yılda baş roldeki eşcinseller hep aday gösterildi. Heath Ledger, Philip Seymour, Jake Gyllenhaal... Hatta Philip Seymour oscarı aldı da. Academy eşcinselliğe doymuş mudur bilmem ama Sean Penn bu filmde gerçekten güzel oynamış rolünü. Tabi benim bu filmdeki favori oyunculuğum, Sean Penn'in ilk aşkı olan James Franco.

"Bir zamanlar insanlar, birisi öldüğünde ruhunu bir karganın ölüler ülkesine taşıdığına inanırlardı. Ama kimi zaman, çok kötü bir şey olduğunda, ölü korkunç bir kederi beraberinde getirir ve ruhu huzura kavuşamazdı. Bazen, ama sadece bazen, karga ruhu yanlışları-haksızlıkları düzeltmesi için geri getirirdi.

Filmin efsane oluşu, girişindeki bu mitten dolayı değil elbet. Bir çok ilginç olayı bünyesinde barındırması. Belki de efsane yerine "Lanetli" tanımını kullanmalıyım, bilemiyorum.Yavaş yavaş açıklayalım nedenlerini.
Filmin en büyük olayı, film çekimlerinde başrol oyuncusu Brandon Lee' nin ölmesi. Kurusıkı tabanca kullanılması gerekirken-nasıl oluyorsa artık- gerçek bir silah kullanılmış, çekimin ortasında yere yığılmış, 5 saat yaşam savaşı verdikten sonra hastanede ölmüştür. İlginç bir nokta, Brandon Lee hepimizin bildiği Bruce Lee' nin oğlu ve biliyoruz ki Bruce Lee de çekimlerde ölmüştü.
Gelelim başka bir noktaya. Filmdeki ana karakterimiz Eric Draven, evlenmeden önce öldürülüyor ki zaten geri dönüş amacı da bunun intikamını almak. Eric Draven'ı canlandıran Brandon Lee de, film çekimlerinden sonra nişanlısı Eliza Hutton ile evlenmeyi düşünüyordu ki bu mümkün olmadı.Evliliğine 17 gün kala ölmüştü.
Başka bir konuya daha gelelim. Film karakterimizin tekrar dünyaya geldiğindeki makyajı, başka bir film karakteri ile benzerlik göstermekte. Batman filminin Joker'i ile... Tabi ki size aynısı demiyorum, ama uzun saç, beyaz surat benzer dememiz için oldukça yeterli neden ki benzeyen kişilerin karakterler oldugunu söylüyorum, oyuncular değil. Oynadığı karakterlerinin benzemesiyle kalmıyor, gerçek hayattaki benzerlik de dikkat çekiyor. Heath Ledger - Brandon Lee.. İkisinin de oynadı son film olması ve bu filmi izleyemeden ölmüş olması, en ilginci her ikisinin de 28 yaşında ölmüş olması bu benzerliği cilalıyor.
Tüm bu tesadüfi (!) olaylar bir kenara, izlemek için uğraşın demesem de fırsatınız olursa izleyin derim. The Cure - Burn şarkısı için ve Eric Draven'in çatıda attığı gitar solosu filmin dinlenmeye değer müziklerinden...
-------------------------------
Eric Draven: Little things used to mean so much to Shelly- I used to think they were kind of trivial. Believe me, nothing is trivial.
-----------------------------
Eric Draven: I have something to give you. I don't want it anymore. Thirty hours of pain all at once, all for you.
------------------------------
Albrecht: Police! Don't move! I said, "Don't move!"
Eric Draven: I thought the police always said, "Freeze!"
Albrecht: Well, I am the police, and I say, "Don't move" Snow White. You move, you're dead.
Eric Draven
: And I say, "I'm dead," and I move.
--------------------------------
Batman The Dark Knight yazısı
The Cure - Burn şarkısı
kadına...

Bu film için uzunca yazmak istediğimden hep sona erteledim ama dayanamıyorum artık, eklenmeli. Film, Batman Begins filminin devamı niteliğinde. ilk filmde sonraya ertelenen, "bir kişi mi yoksa bir çete mi" mantığı ile sonraya ertelenen Joker'in anarşisine karşı savaşıyor bu sefer süper kahraman. Ama nedense o süper kahramandan bahsedesim yok. İyi hoşsun,güzelsin, güçlü,zengin ve karizmatiksin, tüm kızlar senin.. Ama benim burada bahsetmek istediğim Joker, ya da diğer bir deyişle Heath Ledger.

Film vizyona girer girmez büyük bir sükse ile girdi. Bunun sebebi filmin Galası bile yapılmadan -yaklaşık 5 ay önce- ana karakterlerden Joker'i oynayan Heath Ledger'in ölümü ve serinin ilk filminin beğenilmiş olması ki bu diğer nedenin yanında ufak kalır. Ledger'in ölümü onu ve bu filmi efsaneleştirdi adeta. Sinemaseverler, ruhuna şaad olsun diye olsa gerek sinemalara akın etti, anketlerde en beğenilen filmi bu film olarak gösterdi. Sanal ortama da sıçradı bu. IMDb sitesinin üst kısmını karıştırdı. Listeye birinci sıradan girdi. Yıllardır birinciliği kaptırmayan Godfather ve birinciliği yıllardır büyük umutla bekleyen The Shawshank Redemtion 'ı tek bir hamleyle sollayarak hem de. Sırf Ledger'in ölümü yüzünden listenin bu hale geldiğini düşünenler olsa gerek, önceki birincilere tekrardan oylar yağdı ve Dark Knight 4.lüğe geriledi.

Peki olay gerçekten bu muydu? Filmin Box office'de ve beğenilme oranlarında üst sıralara tırmanmasının nedeni Ledger'in ölümü müydü? Filmin güzelliğine ve başarısına yorum getirebilmek için önce bu soru cevap bulmalı bence. Şimdi Joker'i filmden bağımsız tutalım (saçma olacak ama yapalım), onun usta oyunculuğu ve mimiklerini kenara koyup filmin diğer kısmıyla biraz ilgilenelim. Joker'siz alanları bir düşünelim, serinin ilk filmini düşünelim bir de, suçlular ve mahkemeler şeklinde daha adaletli bir ortam sağlama çabası. Joker'siz sahnelerden aldığımız keyfi ayırıp 5 ile çarpalım. Joker'in sadece tek bir repliğinin verdiği tadı veriyor mu?
Evet, haklılar, belki Ledger'in ölümü efsaneleştirdi, onu ve filmi. Ama yapacak bir şey de yok, olanlardan tamamen bağımsız da kılamayız.
( Bir diğer efsane için: The Crow )

Filmin yönetmeni, serinin ilk filmini de yöneten Christopher Nolan, oyuncular arasında ise Christian Bale, Heath Ledger, Aaron Eckhart,Maggie Gyllenhaal, Gary Oldman, Morgan Freeman.
Filmin oscar'daki başarısının sadece 1-2 oscarla olacağını düşünmekte ya da öyle layık görmekteyim kendi fikrimce. En iyi yardımcı oyuncu oscarının Ledger'in almasını bekliyorum. Belki bir oscar da müziklere gelir. Filme ya da yönetmene oscar'ın gitmesi kanımca efsanenin bir getirisidir sadece, güzelliğinin değil.
---------------------
Replik bölümüne tüm Joker'li kısımları dahil etme niyetindeyim. Ama yapmıcam sanırım, bir kısmı da yeter.Batman kusura bakmasın ama replik kısmını Joker'e ayırıyorum. O kasık sesinle, gülmeyen yüzünle pek bir repliğin yok be Batman. Harbi Batman, neden bu kadar ciddisin?
---------------------
The Joker: I believe, that whatever doesn't kill you, simply makes you...Stranger.
---------------------
The Joker: Let's wind the clocks back a year. These cops and lawyers wouldn't dare cross any of you. I mean, what happened? Did your balls drop off?
---------------------
The Joker: [to the mob] I know why you choose to have your little...
The Joker: "Group therapy sessions" in broad daylight. I know why you're afraid to go out at night.
The Joker: The Batman.
---------------------
The Joker: Good evening, ladies and gentlemen. We are tonight's entertainment! I only have one question. Where is Harvey Dent?
The Joker: You know where Harvey is? You know who he is? [grabs a man's face]
The Joker: You know where I can find Harvey? I need to talk to him about something. Just something, a little. [turns the man's face away]
The Joker: No...
--------------------
The Joker: It's a funny world we live in. Speaking of which, do you know how I got these scars?
Batman
: No! But I know how you got these!
--------------------
The Chechen: What are you going to do with all your money?
The Joker: See, I'm a man of simple tastes. I like dynamite, and gunpowder...
The Joker: And gasoline! Do you know what all of these things have in common? They're cheap!
--------------------
The Joker: Harvey, Harvey, Harvey Dent. Ohh, excuse me, I want to drive!
--------------------
The Chechen: What do you propose?
The Joker: It's simple. We, uh, kill the Batman.
Salvatore Maroni: If it's so simple, why haven't you done it already?
The Joker: If you're good at something, never do it for
---------------------
The Joker: I had a vision, of a world without Batman. The mob ground out a little profit and the police tried to shut them down, one block at a time. And it was so... boring. I've had a change of heart. I don't want Mr.Reese spoiling everything, but why should I have all the fun? Let's give someone else a chance. If Coleman Reese isn't dead in sixty minutes then I blow up a hospital.
--------------------
The Joker: I want... my phone call. I want it. I want it! I want my phone call!
Detective Stephens: That's nice.
The Joker: How many of your friends have I killed?
Detective Stephens: I'm a twenty-year man. I can tell the difference between punks who need a little lesson in manners, and the freaks like you who just enjoy it.
Detective Stephens: And you've killed six of my friends.
--------------------
The Joker: Are you the real Batman?
Brian: No.
The Joker: No? Then why do you dress like him?
Brian: He's a symbol... that we don't have to be afraid of scum like you.
The Joker: Yeah, you do, Brian. You *really* do!
--------------------