funny games etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
funny games etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Öncelikle;
Nuri Bilge, sinemanın Mimar Sinan'ıdır.
Sinemanın şaheser yaratabilen ustalarından biridir.
Sinemaya sadece bir şeyleri anlatmak olarak bakmaz.
Bu anlatıklarının durumuna göre konunun dış yüzeyine güzel bir şekil verir.
Ve bunu ustalıkla yapar, Mimar Sinan ustalığı ile...
Sonra beyaz bir perde ile sunarlar Bilge'nin filmini. Sen de izlersin, büyülü bir şekilde.

Nuri Usta düştü yine Cannes'ın yollarına..
Jurideki yerini kaptı.
Cannes'ta yalnız ve güzel ülkesinin gözüyle başkalarını değerlendirecek.

Cannes demişken bu sene 'Altın Palmiye'ye aday olan ve bizim gözümüzde bi şekilde yer etmiş yönetmenlere bakalım:


-Tabi ilk olarak Tarantino. Tarantino 7 yıl verdiği emek ile Inglorious Basterds'ı tamamlamış, Cannes'a yetiştirmiş. Filmde başrolü Brad Pitt'e vermiş. Bu muhteşem ikiliden Fight Club gibi kült olmuş bir film çıkar mı? Bekleşip göreceğiz. (Brad Pitt'e en iyi erkek oyuncu yolu da gözüktü)


-Brokeback Mounatin ile 2006 oskarlarında en iyi yönetmen ödülünü kapan Ang Lee, 'Taking Woodstock' filmi ile Altin Palmiye'ye aday yönetmenlerden bir diğeri.


-Funny Games filmi ile gerilimin babası olmayı hakeden Michael Haneke, 'Das weiße Band' isimli filmi ile adaylar arasında ben de varım diyor. Filmde, faşizmin ortaya çıkışında eğitim sisteminin rolüne dikkat çekicekmiş. Film siyah beyaz çekilmiş. 2009 Eylül ayında vizyona girmesi bekleniyor.

-Bu ödülü 2004'te Dogville ile Nuri Bilge'nin elinden alan Danimarkalı yönetmen Lars Von Trier de 'Antichrist' isimli bir korku filmiyle Nuri Bilge'den oy bekleyecek.


- İspanyol 'Pedro Almadovar' 'Broken Embraces' ile tekrar izleyici karşısında. Penelope Cruz her zamanki gibi başrolde.


- Oldboyla herkesi piskopata bağlayan Park Chan-wook yeni filmi 'Thirst' ile festivalde boy gösterecek.


-Reha Erdem'in en sevdiğim yönetmen diye sık sık bahsettiği Tsai Ming Liang da 'Face' ile Altın Palmiye için yarışacak.

-Galiba ilk kez Filistinden bir yönetmen görüyoruz. Üstüne bir de Altın Palmiye için yarışıyor: Elia Süleyman - The Time That Remains.

Bu listeye muhakkak eklenecek isimler vardır ama ilk olarak aklıma gelenler böyle. Tam Altın Palmiye listesi:



Inglourious Basterds, Quentin Tarantino (ABD)

A Prophet, Jacques Audiard (France)

Bright Star, Jane Campion (Yeni Zelanda)

To Conquer, Marco Bellocchio (İtalya)

Broken Embraces, Pedro Almodovar (İspanya)

Map of the Sounds of Tokyo, Isabel Coixet (İspanya)

In the Beginning, Xavier Giannoli (Fransa)

Enter the Void, Gaspar Noe (Fransa)

Wild Grasses, Alain Resnais (Fransa)

Taking Woodstock, Ang Lee (Tayvan)

Looking for Eric, Ken Loach (Britanya)

Fish Tank, Andrea Arnold (Britanya)

Antichrist, Lars von Trier (Danimarka)

Das weiße Band, Michael Haneke (Avusturya)

Kinatay, Brillante Mendoza (Filipinler)

Thirst, Park Chan-wook (Güney Kore)

The Time That Remains, Elia Süleyman (Filistin)

Spring Fever, Lou Ye (Çin)

Vengeance, Johnnie To (Hong Kong)

Face, Tsai Ming-Liang (Malezya)

Ölümcül Oyunlar diye Türkçeleştirildi ülkemizde. kelime anlamı olarak da Eğlenceli Oyunlar anlamı çıkıyor. Ben ise Gergin Oyunlar diyorum. 2 gencin, zamansız misafirleriklerinde ev sahipleriyle olan ilginç oyunları, o oyuna istemeden dahil olan ev fertleri kadar, ekran başındaki bizleri de oldukça gerdiğinden bu ismi daha uygun buluyorum kendimce. "Madem gergin, neden Funny Games adı konmuş peki?" diyebilirsiniz. Ama misafirler oldukça eğleniyorlar, belki de bundandır:) Film baştan sona geriyor da diyemem hani. Filmde seyirciyle olan diyaloglar, arada bir kameraya bakıp göz kırpmalar, önceki filmine olan göndermeler bizi sevindiren hareketlerdi. Ama bunlara rağmen geriliyorum abi işte.
Filmin yönetmen koltuğunda, Zeki Demirkubuz'a benzerliği ile ( ya da Demirkubuz ona benziyor, ama ortada benzerliğin olduğu kesin ) Michael Haneke, oyuncu kadrosunda ise Ulrich Mühe, Susanne Lothar ve Benny's Video filminin ufaklığı Arno Frisch var.
Film 1997 yapımı, 10.yılı şerefine 2007 yapımı bir de ingilizce versiyonu çekildi. Belki de maruzatını -aptal- amerikalılara anlatmanın tek yolu bu olduğunu düşündüğü içindir.
Tabiki ilkini beğenenlerdeniz, her ne kadar ikincisinde güzel kızımız Naomi Watts oynasa da.
(filmdeki karakterlerin yine Anna ve Georg adında olduğunu söylememe gerek yok sanırm.)
-----------------
Anna: He only wants to have a game.
Peter: Funny game.
-----------------
Georg: Why are you doing this to us?
Paul: Why not?
-----------------
Anna: Why don't you just kill us?
Peter: You shouldn't forget the importance of entertainment.
-----------------
Paul: Okay, let's play another game. It's a guessing game.
Paul:What is this?
George: It's a golf ball.
Paul: Correct! It's a *golf* ball... But why do I have it in my pocket? Hm? The lady knows why. Because... Well?
Paul: Well?
Peter: Because you didn't hit it.
Paul: Correct! Because I didn't hit it! And *why* didn't I hit it?
Peter: Because something stopped you.
Paul: Correct. Because I had to test the club in another way.
Anna:Where is he?