Yönetmenliğini Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filminden tanıdığımız Edward Berger'in yaptığı Conclave filmi, ölen eski Papa'nın ardından, yeni bir Papa seçimi sürecini bizlere anlatıyor. Papa seçimi gibi kutsal bir süreci, insan doğasının çelişkileriyle ele alarak izleyiciye bir ayna tutuyor. Hangi lider gerçekten masumdur? Hangi lider geçmişindeki hatalardan arınmış bir şekilde 'günahsız' olduğunu iddia edebilir? Hepsinin ötesinde 'gerçekten günah nedir?' sorusunu soruyor. Manipülasyonlar, ittifaklar ve geçmişte gömülü sırlar bir bir açığa çıkarken, sürpriz bir sonla ters köşe olan bizlere ve diğer adaylara şu söyleniyor: "ilk taşı günahsız olanınız atsın."
Filmin merkezinde yer alan Vatikan'ın dekanlığını yapan Kardinal Lawrence (Ralph Fiennes), hem bir lider hem de içsel çelişkilerle boğuşan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor filmi en başından beri sırtlayıp taa sona kadar bize eşlik ediyor. Seçimin sağlıklı ve kurallara uygun şekilde gerçekleşmesi için bu görev kendisine ölen Papa tarafından verilmiş olduğu için, bu görevi son bir hizmet olarak görüyor. Oylamada isimleri çıkan kardinallerin gizli gündemleriyle ve bilinmeyen yönlerinin ifşalarıyla ilk yüzleşen ve bunu olabildiğince kurum içinde tutmaya çalışan kişi kendisi oluyor. Herkesin günahkar olabileceği kanısına kanısına hakim olduğu yerde ölen Papa'nın verdiği tüm kararları doğu olarak kabul etmesi onun makama olan inancı ve itikadını bizlere gösteriyor. Yani yaptığın bir yanlışın ya da eylemin ölen Papa'nın sana vermiş olduğu bir emir olarak sunmam, neredeyse aklanman için yeterli görülen bir sebep oluyor Kardinal Lawrence için.
Filmde yalnızca dini inanç değil, modern dünyada dinin rolü ve Katolik Kilisesi'nin değişim gereklilikleri de sorgulanıyor. Film, muhafazakarlık ile yenilikçilik, gelenek ile modernite gibi karşıtlıkları tartışırken, seyirciye bir taraf tutma zorunluluğu da hissettirmiyor. Bunun yerine, bu karşıtlıkların insani boyutlarını gözler önüne seriyor. Kardinal Tedesco'nun (Sergio Castellitto) katı muhafazakarlığı ile Kardinal Bellini'nin (Stanley Tucci) liberal bakış açısı arasındaki çatışma, kilisenin geleceği konusundaki farklı vizyonları temsil ediyor. Bunlara ek olarak Kardinal Adeyemi'nin (Lucian Msamati) siyahi bir Papa adayı olarak karşımıza çıkışı ekleniyor. Ve hepsinden öte filmin sonundaki sürpriz bu varyeteleri en uç noktaya taşıyan seçenek oluyor.
Yönetmen Berger, önceki filmi Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filmindeki gibi geniş bir alana sahip değilse de Vatikan mimarisinin ihtişamını ve içsel mekanizmaları geniş açı planlarıyla sinematografik bir şölen haline getirmiş. Kapalı mekan çekiminin klostrofobisini izleyiciye aksettirmiyor bu sebeple. Sistine Şapeli'nin fresklerinden mermer koridorlara kadar Vatikan atmosferini otantik bir şekilde ekrana taşımış. Genelde daha kaotik duran kilise filmlerinin aksine, daha renkli ve ferah bir atmosfer karşımıza çıkıyor.
Ralph Fiennes, Kardinal Lawrence rolüyle güzel bir performans sergiliyor. Yüz ifadeleri ve diyalog sunumuyla karakterin içsel çatışmalarını izleyiciye etkili bir şekilde aktarıyor. Stanley Tucci ve John Lithgow gibi isimler de politik entrikaları derinleştiren performanslarıyla filmi zenginleştiriyor.
Tüm filmi Kardinal Lawrence'ın üzerine yıkmak ve diğer karakterleri derinleştirmemek bir eksiklik gibi dursa da bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Kardinal Lawrence kendisini Papa adayı olarak görmüyor ve bu seçimden sonra görevi bırakıp gitmeyi istiyor. Yani sadece bu seçim için orada olan birisi, yani sadece bu seçim için ekran başında olan bizler gibi, yani Kardinal Lawrence aslında biz izleyiciler. Bu sebeple diğer karakterler ve görüşler yargılanmadan, sadece oldukları gibi sunuluyor, yargı kısmını izleyiciye bırakıyor. Bu sebeple filmin sonunun biraz açık bırakılmış olduğunu düşünenler yanılıyor. Çünkü film her izleyicide farklı bitsin istiyor yönetmen. Bu yüzden Altın Kürede en iyi senaryo ödülünü aldı ve Oscar'da da aday olması bekleniyor.
Sonuç olarak, birçok Papa seçim filmi ve dizisi izlemiş olsak da her birinde farklı bir gizem perdesi aralandığı için ilgi çekici olmaları devam edecek. Oluşan bu ilgiye layıkıyla cevap verdiğini düşündüğüm bir film olmuş Conclave. Görselliği, renk paleti, oyunculuğu, müzik alt yapısı ile bir bütün olarak güzel bir film.
0 serzeniş:
Yorum Gönder