"Her şey cesarettir. Yapamadığını, yine de yapmak. Kokusu bile yeterdi. Keşfedilmeyi bekleyen bir kıtada henüz keşfedilmemiş bir mevsimin kokusu. Ama kilometrelerce uzaktan alabildiğim bir koku. O, muhteşem boynunu bana doğru çevirip, manzarayı izliyordu. Ve ben dudaklarımı özgürlüğümün bir nişanesi olarak oraya bir bayrak gibi nasıl dikeceğimi hayal ediyordum. Bu şekilde yanında oturup, bedeninin sıcaklığını hissederken, aniden, ansızın, mükemmel bir biçimde... Bir şey yapma zamanıydı. Bir şey söylemeliydim. Ama benim tek söylediğim hiçbir şey zaten. Sadece gidebilirim. Ve gittim..."
Archlord isimli internet üzerinden oynanan rol yapma oyununda, yarattığı karizmatik ve güçlü karakterinin aksine Ben, gerçek hayatta okulda sürekli itilip kakılan, dışlanan bir çocuktur. Hayatında aynı oyundaki gibi saygı duyulan bir karaktere sahip olma hayaliyle yaşayan Ben, oyunda tanıştığı Scarlite ismindeki kızla tanışınca işler Ben için farklı bir hâl alacaktır.
Ben'in karakteri olan Ben X, okunuş itibariyle Hollandaca "(ik) ben niks." cümlesiyle aynıdır. Yani, "Ben bir hiçim." Ben X başlangıç olarak otistik bir çocuğun 'normal' insanlar içindeki yalnızlığıyla başlasa da, filmin devamında aslında durumun otizmle çok alakalı olmadığını görüyoruz. Hayatını Archlord adlı internet oyununa ve orada yarattığı karaktere adayan Ben, 'normal' hayatta, 'normal' insanlarla nasıl başa çıkacağını bir türlü bilemeyen bir çocuktur. Sabahları yüzünü yıkamak için ayna karşısına geçtiğinde önce yarattığı Ben X'i görür ve 'dünyanın efendisiymiş' gibi hisseder. Sonra aynaya dikkatlice bakar ve otistik Ben olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Odasından çıkıp her sabah istisnasız ona söylenen "Günaydın." kelmesine bir türlü anlam veremez. "Sabah güzel olsa da olmasa da insanlar hep bunu der: Günaydın. Asla günün kara demezler mesela." Yani hiçbirimizin önemsemediği ve ritüel haline gelmiş şeylerdeki detaylara takılan bir çocuktur o. Bu yüzden de okulundaki diğer çocuklar gibi ağaca baktığı zaman sadece ağacı görmez. Dallara takılır ve ağacı unutur.
"İntihar etmenin bir avantajı var. Kurbanı çok uzakta aramak gerekmiyor."
Bugüne kadar intihar ve hayattan vazgeçme üzerine çok fazla film çekildi. Birçoğu yapım aşamasında harcadığı parayla kalırken, birçoğu da seyircisi üzerinde derin izler bıraktı. Buna verilebilecek en yakın ve en güzel örnek kuşkusuz Wristcutters: A Love Story. Ama Ben X de ana teması ile başlı başına bir vazgeçiş ve intihar örgüsü. Ve Ben'in de aklında olan bir çok intihar sahnesi var. Filmi izleyenler çok iyi anlayacaklardır ki, bu filmdeki intihar, en güzel intiharlardan biri. Filmi izlemeyenler ise şunu bilsinler ki, hiç görmedikleri ve akla gelemeyecek kadar etkili ve sürprizli bir intihar sahnesi var filmde.
"Yine hikâyemi tekrarlamalıyım. Benim hikâyem nedir? Normal değildim, özeldim. Herkes böyle derdi. Kendini serbest bırak diyorlardı. Ama asıl beni onlar serbest bırakmıyordu. Sonra aniden bir teşhis koyabildiler. Hatalı bir beynim varmış: Otizm. Bende otizm var. Ya da otizmde ben varım. On iki yıl okumuş bir adam. Ama burnuyla oynamaması gerektiğini öğrenememiş." Diğerleri gibi gülüp eğlenebilen, hiçbir şey yokmuş, olmuyormuş gibi davranabilen biri olmadığı için, sürekli arkadaşlarının da eziyetine maruz kalan biri Ben. Yönetmen Nic Balthazar'ın gerçek bir hikayeden yola çıkarak önce kitabını yazdığı, sonra da senaryolaştırıp yönettiği film Ben X, gerçek hayatla, hayal edilen ve kurgulanan hayat arasında kalan insanların öyküsünü anlatıyor aslında. "Oyunlarda istediğiniz kişi olabiliyorsunuz. Ama burada sadece bir kişi olabiliyorsun. Şu aynada gördüğünüz herif. Ona her şeyi öğretmeliyim. Mesela gülmeyi öğretmek gibi." Tek bir hikayeden yola çıkarak günümüzdeki internet çılgınlığını, insanların internet dünyasında nasıl kendilerine 'her zaman istedikleri' karakterleri yarattıklarını ve 'gerçek hayatta' bunu yapamadıkları zaman yaşadıkları pişmanlık ve hayal kırıklıklarını anlatıyor film. Ben X'i canlandıran Greg Timmermans'ın üstün performansı ile yönetmen ve hikayenin de sahibi Nic Balthazar'ın etkileyici yönetmenliği birleşince, 'mesaj kaygısı' taşıdığını inkar etmeyen; ama sıkmadan mesajı içinizi işleyip aynı zamanda da Ben'in çaresizliğine kalkıp yardım etmenizi sağlayacak kadar başarıyla kotarılmış bir film izliyorsunuz. Eğer hayatın içinde bilmediğiniz ve belki de hiçbir zaman fark edemeyeceğiniz 'gerçek dramlardan' haberdar olmak istiyor ve sizin de tıpkı 'diğerleri' gibi yaşadığınız internet çılgınlığınıza uzaktan bakan objektif bir bakış açısı görmek istiyorsanız, Ben X mutlaka izlemeniz gereken bir film.
"İyi hissetmek istiyorsan, hissetmesini öğrenmelisin."
9 serzeniş:
sabaha kadar wow oyanıpda dışarı çıkınca bazen Ben gibi olduğumu farkettim.bakkaldan ekmek almak bile bir macera olabiliyor sizin için :)
şuana kadar yapılmış en iyi filmlerden olduğunu düşünüyorum.bu filmi okullarda izletmeliler.hatta çocuklardan önce ebeveynler izlemeli.
@pembe fiyonk = Okullarda izletilmesi gerektiğine kesinlikle katılıyorum. Ebeveynlerin de izlemesi gerek tabi. Ama bence ilk olarak Ben gibi otizm sendromuna yakalanmış çocukların aileleri izlemeli.
otizm sendromluların aileleri dedin de filmde çocuğun annesinin konuştuğu kısımlar pek bir üzmüştü beni be.
İşte o yüzden izlemeliler zaten darling. :) Babasının ve sevgilisinin tavırlarını da düşünürsek, o tarz aileler kesin izlemeliler zaten.
en iyi film ödülünü alabilecek bir film değilde jüri özel ödülü ya da seyirci ödülüne layık bir film bence. Yönetmeninin yeni projelerini beklemek gerek
erzurum'da bu tarz bi karakter oyunu oynayan çocuk kaçırılarak öldürülmüş. sebebinin, bu çocuğun oyundaki bazı şifreleri kırdığı ve şifre sahiplerinin çocuğa çok kızdığı ve olduğu söyleniyor. SHA(SİGARA HABER AJANSI)
yazının bu durumla aynı vakite yayınlanması da enteresan oldu kanımca. komplo üreterek gizemsel'i bu işin içine çekebilirz haber ajansı olarak. iyi reklam yaparız aslında. ama yapmıyoruz. magazin haberciliğini tasvip etmiyoruz.
filmin sonunu cok sevmistim ben ozellikle.
@kard = Baya yaratıcı bir habermiş. :)
@fakeangel = Evet benim de en sevdiğim sahne sonuncusu.
Yorum Gönder