Tenet'in sinemada maske takarak izlediğim ilk film olarak kayıta geçmesini istiyorum. Salon yarı boş, kimse kimseye temas etmiyorç Filmin de zaten temasla alakası yok. Birbirine yaklaşsalar da arada teması engelleyen camlar var. Ve en garibi, filmdekiler de benim gibi maskeli. Pandemide sinemaya gitmek için Christopher Nolan'ın yeni filminden daha iyi bahane de bulunamazdı.
Filmin en odak noktası zaman oluyor. "Zamanın neresindeler, şu an hangi yöne akıyor, gerideler mi yoksa gelecekteler mi" düşünceleri karakterlere olan odağı ve hikayeye olan hakimiyeti silikleştiriyor. Seyirciye filmin hikayesiyle ilgili bir şeyler anlatılmak isteniyorsa bu dikkat dağınıklığı bir önleyici katman gibi duruyor. Ama belli de Nolan burada başka bir şey amaçlıyor: filmin ana kahramanı insan değil, filmin konusu küresel bir suç örgütü değil, filmin kahramanı da konusu da zamanın ta kendisi. Kontrolü bırakınca film kendini açıklıyor, hikayeyi zorla anlamaya çalıştıkça film izleyeni dışarı atıyor.
Filmin ne hikayesinden bahsedebilirim, ne de oyunculuğundan. Dediğim gibi, konu da, baş kahraman da zaman. Bu sebeple tecrübe edilmesi gereken bir film. Evde film izlemeye alışmışsak da evde izlenebilecek bir film değil Tenet. 'Durdur' tuşuna basılmadan akıtılıp gidilmesi gereken, yerinden kalkmanın yasak/ayıp olduğu bir atmosferde, akışına bırakılıp izlenilmesi gereken bir yapım. O sebeple bu filmin Netflix'e düşmesini bekleyenlerdenseniz hatalı tarafta olduğunuzu söyleyebilirim.
Filmin oyuncu kadrosunu ekleyeyim en azından: John David Washington, Robert Pattinson, Elizabeth Debicki, Kenneth Branagh ve tabi ki Michael Caine.


0 serzeniş:
Yorum Gönder