1998 yılından bu yana her yıl düzenlenen uluslararası bir kadın film festivali Uçan Süpürge. Türkiye'de 'kadın' adı altında yapılan işlere genelde ön yargı ile bakılır. Feminizm kavramı ise ne yazık ki ülkemizde çarpıtılan kavramlardan biri. Feminizmin kökeninde cinsiyet eşitliği yatarken, bu durum Türkiye'de genelde çok konuşan sıkıcı kadınların takındığı bir tavır olarak algılanır. Bu yüzden de 'kadın' başlıklı yapılan her türlü kültürel faaliyete bir metre öteden yaklaşır insanlar. Kadın filmleri, kadın fotoğrafları, kadın romanları ve daha nicesine acaba derler hep. Uçan Süpürge ise sıkıcı kadınların bir araya gelip, dünyayı biz yarattık tavrı takındığı bir festival değil, sanılanların aksine.

Kemikleşmiş bir ekibi var Uçan Süpürge'nin. Aldıkları maddi destekler var elbet; ama ülke şartlarında yetmiyor bu zaman zaman. Buna rağmen ellerinden gelen her şeyi sonuna kadar yapıyor onlar. Sadece senede bir haftalık olan film festivali ile sınırlı da değil üstelik yaptıkları. Çeşitli projeler dahilinde 81 il gezilip, söyleşiler, seminerler düzenleniyor. Çünkü yapılan her şeyin ana temasında 'bilinçlendirme' yatıyor.

Bu yıl 12.'si düzenlenen film festivalinin teması ise 80'ler. 80'li yıllar tüm dünyaya damgasını vurmuş yıllar olarak bilinir. Dünyanın unutmak istemediği, ülkemizde ise unutulması için bütün çabaların sarfedildiği yıllar 80'ler. Yaşanan tüm kötü olaylar anlatılmaz, saklanır adeta. Uçan Süpürge ise bir nevi tarihimizle yüzleştirecek bizi. Bilinçlendirecek, bilmediklerimizi anlatacak, izletecek. Sadece film gösterimleriyle de değil üstelik. Bu konu üzerine festival boyunca söyleşiler düzenlenecek ve 12 Eylül temalı bir mektup sergisi açılacak.

Seçtiği tema ve söyleşileri ses getirdiği kadar, ağırlayacağı konuklarla da bu sene adından sıkça bahsettiriyor festival. Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın oscar ödüllü Annem Hakkında Her Şey filminin oyuncularından Antonia San Juan, festivalin önemli konuklarından. Alman sinemasının ses getiren yönetmeni Ulrike Ottinger ve Mısır Sineması'nın divası sayılan Magda ise festivalin ses getiren bir diğer konukları. Ayrıca bu yıl Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği FIPRESCI ödülü de festival dahilinde verilecek. Ülkemizden de Pandora'nın Kutusu filmi yarışacak ve filmin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu'nun tüm filmleri festival boyunca gösterilecek.

Tüm dünyada kadın olmak başka bir boyutmuş gibi algılanırken, ülkemizde bu durum daha da zor aslında. Kadın kavramına karşı maksimum ön yargı varken, bir şeyleri icraate dökmek her şeyden daha zor. Ve tüm bu zorluklara rağmen verilen onca emek var ortada. Asıl önemli olan fikirlerin çatışması değil, dayanışma içerisinde olmasıyken, bunun öneminin vurgulandığı tüm oluşumlara destek vermeliyiz gibi geliyor bana. Uçan Süpürge ise bu dayanışmanın vurgulandığı nadir oluşumlardan biri.

7 Mayıs'ta Büyük Tiyatro'daki açılış gecesi ile başlayacak festivalde, 26 ülkeden 81 kadın yönetmenin 90 filmi sinemaseverlerle buluşacak. Festivalin programına buradan ulaşabilirsiniz.

4 serzeniş:

Travis dedi ki...

mart ayında kadın yönetmenler ile alakalı bir yazı yazmıştık. kıyıya köşeye itilmiş ama alabildiğince parlayan kadın yönetmenlerimizden bahsetmiştik. kadın yönetmenlerin azlıgından, onlara verilen değerin-desteğin az oluşundan.. sonra farkettik ki, biz de destek vermeliyiz ufak bir blog olsak da..

ve işte yine bir kadın yönetmenler yazısı,tek bi farkla, bu sefer onları anlatan bir bayan:)

demedim mi sana hacito, güzel şeyler olacak diye:)

(( mart ayındaki yazı , http://sigarayaniklari.blogspot.com/2009/03/kadnlar-gunu-ve-sinemada-kadn.html )

gizemsel dedi ki...

Festival bitiminde de, Uçan Süpürge'nin ardından başlıklı bir yazı daha düşünüyorum. Festivalin nasıl geçtiğini anlatan bir yazı. Umarım insanlar biraz daha duyarlı olurlar bu tarz güzel projelere. :)

Eliza Doolittle dedi ki...

Iyi ki de destek veriyorsunuz bu projeye...Sinemasever bir Ankarali olarak, Ankara'dan ayrilana kadar ucan supurge'nin uzun sure sadik takipcisi oldum, hatta yillar once supurge'de izledigim Inegin Orgazmi adli filmi de favorilerim arasina alirim! Bunca guzel bir olusumun Turkiye'de az bilinip tanindigini bilmek de beni hep sasirtmisti...Yaziyi okuyunca mutlu oldum :)

gizemsel dedi ki...

Asıl yorumunuzu okuyunca biz daha çok mutlu olduk. Teşekkürler gerçekten. :)