İKSV'nin düzenlediği 36. İstanbul Film Festivali (İFF) 4 Nisan günü açılışını yaptı. 15 Nisan günü son bulacak olan etkinliğe 10 farklı mekan ev sahipliği yapacak. Mekanlar arasında klasiklerden Atlas ve Beyoğlu sinemasının yanında Kanyon, City's ve Zorlu gibi mekanlar olacağı gibi bir de İtalyan Kültür Merkezi de olacak.
Altın Lale Uluslararası, Ulusal Yarışma, Sinemada İnsan Hakları, En İyi İlk Film, Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Film Yarışması kategorilerinde toplamda 59 film yarışacak.
61 ülkeden 207 yönetmenin 186 uzun metrajlı ve 17 kısa metreajlı filmi gösterilecek olan ve 15 Nisan'da son bulacak olan bu etkinlikte bizler de bir liste yaptık. İmkanı ve fırsatı olanlar festivalde, olmayanlar ise festival sonrasında filmleri izleyip bize de yazabilirler.
Şimdiden iyi seyirler.
| MANIFESTO | Yönetmen: Julian Rosefeldt / Senarist: Julian Rosefeld
SEANSLAR
Alman sanatçı Julian Rosefeldt’in geçtiğimiz yıl büyük bir başarı kazanan video art enstalasyonu, şimdi uzun metrajlı bir film olarak karşımızda. Filmde Cate Blanchett 13 farklı karakteri canlandırıyor ve sanat tarihine yön vermiş çeşitli manifestoları olur olmaz yerlerde okuyor; komünist manifestodan Dogme 95’e... Yaratıcı mizanseni ve zeki kurgusuyla seyri son derece keyifli Manifesto, Blanchett’in kariyerinde de yepyeni bir zirve oluşturuyor. Cate Blanchett hayranları için, onun evsiz bir adamdan bir kuklacıya, bir haber sunucusundan bir fabrika işçisine 13 farklı karaktere bürünüşünü izlemek başlı başına unutulmaz bir deneyim.
FRAGMAN
---------------------------------------------------------------------------------------------------------- | FREE FIRE | Yönetmen: Ben Wheatley / Senarist: Ben Wheatley
SEANSLAR
Tür sinemasının kalıplarıyla oynamayı seven Ben Wheatley, bu kez aksiyon ve polisiye filmlerin olmazsa olmazı çatışma sahnelerini alıyor ve bütün filmini bunun üzerine kuruyor. Boston, 1978... İki çete, terk edilmiş bir depoda buluşur. Planlanan yasadışı silah alışverişi yanlış anlamalar, beklenmedik tesadüfler ve güvensizlik sonucu çatışmaya dönüşür. Herkes bir yandan hayatta kalmak için mücadele ederken, diğer yandan da etrafındakilerin gerçekte hangi tarafta olduğunu çözmeye çalışmaktadır. Neredeyse gerçek zamanlı ve büyük kısmı tek bir mekânda geçen bu hınzır aksiyon filmi, kadrosundaki yıldız oyuncularla da dikkat çekiyor.
FRAGMAN
-------------------------------------------------------------------------------------------------- | GIFTED | Yönetmen: Marc Webb / Senarist: Tom Flynn
SEANSLAR
Başroldeki Chris Evans ve çocuk oyuncu Mckenna Grace’in başarılı performanslarının yanı sıra sivri diyalogları ve güçlü karakterleriyle Deha kalpleri fethedecek. Bu son derece eğlenceli ve sıcak komedi-dram, 7 yaşındaki yeğeni Mary’i tek başına ve kendi kurallarıyla yetiştirmeye kararlı Frank’i izliyor. Mary’nin matematik alanında dehâ olduğunun anlaşılması, Frank’i kendi annesiyle Mary’nin velayeti için karşı karşıya getiriyor. Aşkın (500) Günü filminden tanıdığımız Marc Webb’in yönettiği Deha, çocuk yetiştirme, aile ve sistemin karşısında durma hakkında, başından sonuna keyifle izlenen bir yapım.
FRAGMAN
--------------------------------------------------------------------
| MYTHOPATHY | Yönetmen: Tassos Boulmetis / Senarist: Tassos Boulmetis
SEANSLAR
2003’te çektiği Baharatın Tadı’ndan sonra sinemaya 13 yıllık bir ara veren ve nihayet Lodos ile sinemaya geri dönen Tassos Boulmetis kamerasını Yunanistan’ın geçmişine çeviriyor. Filmin merkezinde büyümekte olan bir çocuk var. Arka planda ise hızlıca geçip giden yıllar, 60’lar, 70’ler ve 80’ler... Lodos, tıpkı diğer Akdeniz ülkeleri gibi, enerjisi ve fırtınası hiçbir zaman eksik olmayan Yunanistan’da çocuk olmak, o topraklarda büyümekle ilgili bir film. Hem de izleyene kendini yabancı hissettirmeyen, dengeli bir dramatik yapıda, evrensel ve şiirsel dokunuşlarla bir nostalji duygusu yaşatmayı başarıyor.
-------------------------------------------------------
| WEIRDOS | Yönetmen: Bruce Mcdonald / Senarist: Daniel Mcıvor
SEANSLAR
Sene 1976... Amerika’nın kuruluşunun 200. yıldönümü için kutlamalar devam etmekte. Kanada’da yaşayan 15 yaşındaki Kit’in ilgisini çeken hemen her şey de Amerika’da, hayranı olduğu Andy Warhol dâhil... Öğretmen babası ve babaannesi ile banliyöde geçen hayatının tekdüzeliğinden sıkılan Kit, kız arkadaşı Alice’in yardımıyla evden kaçmaya ve otostop çekerek daha özgür ruhlu annesinin yanına gitmeye karar veriyor. Bu yolculuk her anlamda kendisini keşfetmesine araç oluyor. Bu nostaljik ve samimi büyüme hikâyesi, sadece 70’lerin hayranlarına değil, ergenlik yıllarında kendini içinde yaşadığı topluma ait hissedememiş herkese hitap ediyor.
----------------------------------------------------
| LADY MACBETH | Yönetmen: William Oldroyd / Senarist: Alice Birch
SEANSLAR
İngiltere’nin önemli genç kuşak oyun yazarlarından Alice Birch ile tiyatro yönetmeni William Oldroyd, Nikolai Leskov’un novellası Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth’i’ni modern bir yaklaşımla sinemaya uyarlıyor. Bu soğukkanlı ve erotik gerilim filmi, Shakespeare’in tragedyasıyla doğrudan bağlantısı olmayan bir hikâye anlatıyor. Katherine, ailesi tarafından kendisinden yaşça büyük ve zengin bir adamla evlendirilir. Kocasının aşağılayıcı davranışlarına katlanmaya çalışırken, çiftlikteki işçilerden Sebastian ile tutkulu bir ilişki yaşamaya başlar. Bu ilişkiyi sürdürebilmek için her şeyi, hatta cinayeti bile göze almaya hazırdır.
-----------------------------------------------
INVERSION | Yönetmen: Behnam Behzadi / Senarist: Behnam Behzadi
SEANSLAR
Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış Bölümü’nde gösterilen Nilüfer’in Kararı, kendi kararlarını verince Tahran’da yaşayan bekâr ve başarılı işkadını Nilüfer’in hayatının nasıl altüst olduğunu anlatıyor. Nilüfer’in annesi, hava kirliliğinden rahatsızlanınca doktoru başka bir yere taşınmasını tavsiye eder. Ailesi, annesine onun eşlik etmesinde ısrar eder, ancak Nilüfer yıllar boyu kabullendiği aile baskısına bu kez boyun eğmeyecektir. Sahar Dolatshahi’nin Nilüfer rolündeki etkileyici performansının da katkılarıyla Nilüfer’in Kararı, günümüz İran toplumuna güçlü, dinamik ve keskin bir bakış atıyor.
--------------------------------------------------------
| THE DISTINGUISHED CITIZEN | Yönetmen: Gaston Duprat, Mariano Cohn / Senarist: Andrés Duprat
SEANSLAR
Arjantin sinemasının bu yılki en nitelikli ve eğlenceli sürprizlerinden Saygın Vatandaş, Nobel edebiyat ödülünü kazanmayı düşüş olarak gören bir yazarı gözlemliyor. Avrupa’da yaşayan Daniel, Arjantin’de büyüdüğü, romanlarının beslendiği kasabadan gelen daveti kabul eder. 40 yılın ardından ilk kez kasabaya gittiğinde kendisini bir girdap gibi yükselen, trajikomik durumların içinde bulur. Mizahtan bir an bile vazgeçmeyen film, kültür, şöhret, edebiyat, sanat ve insan davranışları üzerine hınzırca sorular sorarken izleyiciyi kasabanın cehaletiyle yazarın kibrinin ortasına konumlandırıyor.
FRAGMAN
-----------------------------------------------------------
| PYROMANIAC | Yönetmen: Erik Skjoldbjærg / Senarist: Bjørn Olaf Johannessen
SEANSLAR
80’li yılların başları... 19 yaşındaki Dag, bir yıllık askerliğin ardından köyüne, kendisini büyük bir heyecanla bekleyen ailesinin yanına geri döner. Babası Ingemann, köyün gönüllü itfaiye teşkilatında şeftir. Köyde hiç kimsenin farkında olmadığı şey Dag’ın, babasının mesleğiyle tezat bir yaşam sürmesidir: Dag bir kundakçıdır; köy sakinleri büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır ve ellerinde bu tehlikeyi bertaraf etmelerine yardımcı olacak hiçbir ipucu yoktur. 1997 yılında Insomnia / Uykusuz ile uluslararası başarı kazanan Erik Skjoldbjærg karanlık Kuzey masalları anlatmaya devam ediyor.
-----------------------------------------------------------
| WHERE IS ROCKY II? | Yönetmen: Pierre Bismuth
SEANSLAR
Pek çok kişi bilmiyor olabilir, ancak Pierre Bismuth, Charlie Kaufman ile birlikte 2000’lerin en hip filmlerinden biri olan Eternal Sunshine of the Spotless Mind / Sil Baştan’ın fikir babalarından biri. Yönettiği bu ilk filme ilgi beslemek için belki bu kadarı yeterli, ancak dahası var: Sanatçı Ed Ruscha 1979’da, reçineden sahte bir kaya yapıyor ve bunu Mojave çölünde bir yere gizliyor. Bismuth, işte bu gizemli sanat eserini bulmak üzere bir özel dedektif, iki de senaryo yazarı alıyor işe. Daha sonra bol sorulu, bir o kadar da cevaplı, sürprizlerle dolu, eğlenceli bir yolculuk başlıyor.