Bir A24 yapımı olan Minari, kökleri toprağa ve aile bağlarına uzanan sakin ama derin bir göçmenlik hikayesi anlatıyor. Kore asıllı yönetmen Lee Isaac Chung'un yönettiği film, Amerika'nın güneyindeki bir aile içindeki görünmez fay hatlarını, kişisel ve kültürel kırılganlıklarla işliyor.
Arkansas'ta geçen hikaye, Kore'den göç eden Jacob (Steven Yeun) ve Monica'nın (Han Ye-ri) yeni bir başlangıç umuduyla taşındıkları bu bölgede yaşadıkları mücadeleleri anlatıyor. Jacob, 50 dönümlük arazide Kore sebzeleri yetiştirip civardaki Kore restoranlarına satma hayali kurarken, eşi Monica ise bu belirsiz ve hayale dayalı zorlu yaşam koşullarına giderek yabancılaşıyor. İki de çocukları var. Biri Anne (Noel Cho), diğeri ise kalp rahatsızlığı oaln David (Alan Kim). Ailenin dinamiklerini değiştiren ise Kore'den gelen babannenin varlığı oluyor. Ancak ailenin mücadeler etmesi konular biraz sınavı ağır meseleler: ekonomik baskılar, evlilikteki çatlaklar ve beklenmedik felaketler.
Minari, yüzeyde bir göçmenlik öyküsü atlatsa da aslında daha derin katmanlara sahip. Film; aidiyet, kültürel uyumsuzluk, ekonomik mücadele, ebeveynlik baskısı ve hayal kurmanın bedeli gibi temaları ele alıyor. Jacob'ın Amerikan rüyasına tutunma çabası ile Monica'nın güvenlik ve istikrar arayışı arasındaki gerilim, göçmen ailelerin sıkça yaşadığı çatışmanın etkileyici bir yansıması.
Filmin adını aldığı mimari bitkisi, hikayenin sembolik omurgası halinde. Zorlu koşullarda bile kök salan, yeniden doğan bir bitki. Tıpkı göçmen olan bu ailenin ayakta kalma direnci gibi. Film, kültürel kökenlerini taşırken yeni bir hayat kurmaya çalışan insanların umudunu ve kırılganlığını, keskin bir dramatik yapı kurmadan, doğal akışıyla sunuyor.
Yönetmen Chung, kendi çocukluk deneyimlerinden beslenen yarı-otobiyografik bu filmi son derece sade ve gözlemci bir dille aktarıyor. Çatışmaları dramatize etmek yerine, hayatın kendiliğinden akışını, küçük anların taşıdığı gerçekliği ön plana çıkarıyor. Oyunculuklara bakacak olursak, Steven Yeun'un içe dönük ama inatçı Jacob'ı, Han Ye-ri'nin kırgın ama dimdik duran Monica'sı ve özellikle Youn Yuh-Jung'un yaşam dolu büyükanne karakteri bu sahiciliğe ortak oluyor.
Pastoral bir huzur ile sert gerçeklik arasında gidip gelen film, hatırlanan çocukluk anları kadar bugünün endişeleriyle de etkileşim kuruyor. Göçmen bir ailenin yaşam mücadelesini anlatırken aynı zamanda evrensel bir hikaye ve mesele sunuyor. Kısacası; kök salmaya, tutunmaya, yeniden başlamaya dair bir direnişin, ayakta ve hayatta kalmanın mücadelesine dair bir hikaye.


0 serzeniş:
Yorum Gönder