"Yola çıktığımdan beri, tanımadığım 20. yatakta yatıyorum şu an"


3 yaşında iken kendisini terkeden ingiliz babasını aramak için ispanya'dan ingiltere'ye gelen ve bu yolculuğu sırasında bir çok tanımadığı yatakta uyanan Axl ile bir takım sorunlarını unutmaya çalışan, üzerinde uyuduğu yataklarda anlam arayan ve sıksık değiştiren Vera'nın yaşantısını ayrı ayrı anlatıyor film.

Axl, aradığı babasını bir emlak bürosunda çalışırken bulur ve bir ev kiralama yalanı ile kendisiyle tanışma imkanı bulur. Her ne kadar baştaki amaç ona kendisinin kim olduğunu söylemek ise de onun yaşantısını gördükçe bu fikrinden vazgeçer. Bu kararına üzülse-sevinse bilemez iken yine bir akşam içip herşeyi unutmaya karar verir.

Vera ise erkeklerle olan ilişkilerini artık daha serbest bi şekilde yürütmeye, daha az ifşa olup acı çekmemeye çalışır. Bir erkeğe yakınlaşır fakat isim-tel-adres vermeme şartı koşarlar. ilişkilerine böyle devam ederler fakat yine kalplerde bir ateşlenme olmuştur artık. Önceki heyecanından öte artık sahiplenme duygusu başlamıştır. Ve Vera da başlar bir akşam içmeye.

Her ikisinin de yataklara yüklediği anlamlar farklıdır. Vera, onlara değer biçip bir anlam yüklemeye kalkarken, Axl ise sadece geceyi geçirmek ve dünü unutmak için kullanır yatakları. İçer ve yatar, kalktığında ise dünü hatırlamak için pek de çabalamaz. Fakat her ikisinin de bazı şeyleri unutmak için içtikleri bu gecede filmdeki tek kesiştikleri sahne oluşuverir. Hoş sohbet, anlamlı bakışların ardından ertesi sabah Axl'in hatırlamak isteyeceği tek gece olacaktı. O gece yattığı yatağın Vera'nın eski yatağının olması da ayrı bir ayrıntı. Belki yatağa sinen kokusundan olsa gerek o geceki etkilenme.

Filmin yönetmenliğini Alexis Dos Santos yaparken oyuncu kadrosunuda ise L'enfant filminden tanıdığımız güzel oyuncu Déborah François (Vera) ve Fernando Tielve (Axl) var.

Filmin müzikleri ise olduçka güzel. aklımda kalan şarkısözleriyle bitireyim:)
Hot monkey, hot ass
No future, no past...


# Diğer Festival Günlükleri #

5 serzeniş:

S dedi ki...

boyle seffafliga kafam girsin diyerek yorumuma baslamak istiyorum.

film, genel olarak bana biraz kopukluklar barindiriyor gibi geldi konu degisik olmasina ragmen, ben sonlara dogru, of dedim. ee dedim. dedim de dedim. son donemde izledigim bir cok film gibi, bu filmde de hosuma en cok giden sey sanirim, yine muzikler oldu.

Travis dedi ki...

ahaa..
serzenişten sonra yazıyı yazmak da ayrı bi olay..

öz dedi ki...

filmde Tindersticks in Cherry Blossoms ına benzer onun dışında bi' şarkı vardı o neydi bilen var mı?

Travis dedi ki...

@öz
hangi şarkıyı kasdettin bilmiyorum ama IMDB den filmin soundtrack listesine ulaşabilirsin
http://www.imdb.com/title/tt0997263/soundtrack

öz dedi ki...

oradaki şarkıların hepsini sırayla aratmıştım zaten youtube da, bazıları yoktu, olanlar ise benim aradığım değildi
Tindersticks-Cherry Blssoms ın melodisiyle aynıydı sanki ama şarkı sözleri değişikti
neyse teşekkürler