Herkese merhaba! Kültür Başkenti oluşumuzun nimetlerinin hepsini birden yakalamanın imkanı yok. Ama kaçırılmaması gerekenleri canlı canlı izlemek/görmek ve şans eseri yakalamanın değeri pek az şeyle kıyaslanabilir. Bense daha çok yakalamak için kurnazca bir yol seçtim ve konser organizasyonları yapan bi ajansta çalışmaya başladım. Neredeyse güzel olan bütün konserleri bu yolla kaçırmıyor ve değerlerini daha da arttırıyorum.



Çalışıp dinleme fırsatı bulduğum son konser Natalie Cole konseriydi. Bir Cumartesi akşamı Natalie Cole ün o muhteşem sesiyle softluk kazandı. İlk yarıda tüm haftanın yorgunluğunu, ikinci yarıda ise bütün stresini attıratak, kalabalık sayılmayacak izleyici kitlesine kesinlikle hatıralarda yer alacak bi gece yaşattı. 


Sesinin tam olarak  babasının sesiyle aynı ölçüde sakinlik taşıması ve aynı muhteşemlikte olması gerçekten hayranlık uyandırıcı bir şey.Bu benzerliği bi klasik olan "Unforgetable" şarkısında yaptıkları düetle hatırlayabiliriz. Jest yapıp seyircilere türkçe teşekkür etmesi, Frank Sinatra dan "uncle Frank" olarak bahsetmesi, giriş parçasını  Fever olarak belirleyip neredeyse enstrümansız  söylemesi, ve konserden çıkarken herkesin dans ediyor olması kesinlikle güzel şeylerden bi kaçıydı.  




Bu bi konser sonrası postu olsa da gidilesi bi konserden de bahsetmek istersem; bu hafta sonu Su Ada da vereceği konserle Buika yı kaçırmayın derim. Buika için biraz bilgi ve bi kaç parça için  tık tık



 Ve son olarak kendi blogumwww.specialnness.blogspot.com

Herkese iyi haftalar!

2 serzeniş:

Travis dedi ki...

konser olur biter ve nesli gelir der ki " ben o konserde görevliydim". be bunu baştan desen, bize bi kıyak geçsen? :)

K-RaMo dedi ki...

Massachusetts universitesinde cocuk psikolojisi bitirmis cok enteresan. 1965'de babasini akciger kanserinden kaybettikten sonra annesiyle baya problemler yasamis. Belki de bu yüzden o bölüme yönelmiştir. Şarkıcılık zaten babanın genlerinden (=