Kıtlık,enerji kaynaklarının yanlış tüketimi,iklim değişiklikleri...İnsanın çıkışı gezegen dışında aramasına sebep olan bir sürü sorun.Gelecek yıllarda hiç kuşkusuz sorunlar daha da büyüyecek,arayışlar sıklaşıcak ve kimbilir belki çıkış yolu bulunacak.Ama biz bunun yerine şimdilik bilimkurgu ile yetinicez.O yüzden Moon filmine göz atmakta fayda var.


Yeryüzünün Helium-3 adı verilen enerjiye ihtiyacı vardır ve bu enerji sadece ayın yüzeyinden elde edilmektedir.Birilerinin bu enerjiyi temin etmesi gerekmektedir.Lunar Industries bu görevi üstlenir,Sam de bu görev adına uygun kişidir.Ay üssünde yapay zeka sahibi makina Gerty ile 3 yıl yaşayarak,rutin olan görevleri uygulamak kontratında yazan şeyler.Ay'a gitmek fikri cazip gelebilir ama yalnızlığın hüküm süreceği bir yerde 3 yıl yaşamak ne kadar cezbedicidir?Film işte bu 3 yılın son 2 haftasında başlıyor.Bu 2 hafta bize yalnızlık,insani duygular,umut adına Sam olarak tanıdığımız kişinin hissetiklerini sunuyor.

Yönetmen filmin açılışında Sam'in ay üssündeki yaşama şeklini,günlük rutin görevlerini,Sam'in ailesine duyduğu özlemi,yalnızlığını ve bu yalnızlığa ailesinin yanına döneceği günü umut ederek göğüs germesini izleyiciye aktarıyor.Herşey Sam'in halüsinasyon görüp kaza geçirdiği döneme kadar normaldir.Kaza sonrası güçsüzleşen Sam birşeyleri bulma çabasında yaşadıklarının sahteliğini anlamaya başlıyor ve bir yandan ümidini kaybederken diğer yandan yaşadıklarına anlam kazandırmaya çalışıyor.Teknolojinin gelişimi,tekelcilik ve kapitalist sistemin getirilerinin 'insan olmak' deyimini yerle bir edişini ve büyük şirketlerin karı maksimize etmek adına giriştikleri şirket politikaları.İnsancıl olan kısmı ise bir yandan yaşamın sonunun geldiğini bilmek,diğer yandan elinde olan tek fırsatı kullanmak,Sam olmanın veyahut olamamanın zorluğu.Gerisinde bize bunları vaat ediyor Moon.

Yönetmenliğini Duncan Jones'un yaptığı Moon filminde tek oyuncumuz Sam Rockwell. Gerty'i ise Kevin Spacey seslendiriyor.Sam Rockwell karakterin durağanlığını,yalınlığını bizlere başarılı bir şekilde aktarıyor ki bu da filmin devamlılığına çok büyük katkı sağlıyor.Bu performansıyla Oscar'a en iyi erkek oyuncu dalında en azından aday olacağını düşünüyorum.

Bu yılın en önemli yapımları bir çoğumuza göre District 9 ile Moon.Ve her iki filminde bilimkurgu ağırlıklı olması türün 2009 yılında iyi işler kazandığını belgeliyor.Genel olarak bilimkurgu klişelerinde esas olan dünya dışı varlıkların veya robotların düşman olduğudur.Bir nevi 'insanın insandan başka dostu yoktur' sendromu.District 9da ki Van de Merwe ile uzaylıların işbirliği ve Moon filminde yapay zeka sahibi Gerty'nin Sam'e yardım etme çabaları ( keşke bir de msn ifadeleri gibi mimiklere sahip olmayaydın be Gerty) klişeyi yıkmak adına ve türün yeniden sevilmesi,ilgi görmesi adına hoş yenilikler.

6 serzeniş:

Loreathan dedi ki...

Ben çok beğendim bu filmi, uzun süredir doğru dürüst bilim kurgu izlemiyorduk.

kremkaramel dedi ki...

Aslında klonunu ilk gördüğü anlarda onunla konuşmak ve dokunmak yerine Sam'la konuşması, bizi Sam'den şüphe etmeye ve hallüsinasyon gördüğüne itiyor. Ama film başka mecralara akıyor. Sade ve diyeceğini demiş, muhalif imzasını atmış bir film. Sevdim.David Bowie'nin oğlu Duncan Jones'un ilk yönetmenlik denemesinde başarılı. Bir derdi olan filmleri severim. Bu arada, pachydermata'da gördüm, yeni bir öykünün peşindeymiş. Meraklısına:
http://pachydermata.blogspot.com/2009/12/hikaye-de-iyi-yonetmen-de.html

Taro dedi ki...

:) Oysa ben o msn ifadeleri mimiklere hasta olmuştum, çok iyi bir göndermeydi, çok da yakışmıştı Gerty'nin o Kevin Spacey sesinin üstüne o mimikler...

ealturk dedi ki...

@Sweet Leaf
fazlasıyla alışık olduğumuz ifadeler olduğu için bari burda olmasaydı,bir farklılık yaratsalardı diyorum :)

Porco Rosso dedi ki...

mimiklerin kullanış amacının : zaten yapay olduğuna inandığımız ve günlük olarak sürekli kullandığımız bu mimikler nedeniyle "gerty"e sıcak bakmamızı engellemek ve verdiği tepkilerin (smiley) samimiyetini sorgulamamaızı istiyor olması diye düşünüyorum.

tabi tek noktadan oluşan HAL'ın yanında GERTY fazla bile tepki veren bir bilgisayar sayılabilir.

benim için yılın en iyi 5 filmi arasında.

Adsız dedi ki...

güzel tespit